''Sanayiyi Yeniden Düşünmek'' İsimli Kitap için Yazdığım İnceleme Yazısı ve Sanayinin Geleceği Hakkında Görüşlerim

Merhaba, sizlere SETA  Vakfı (Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı) tarafından hazırlanan ve ilk basımı 2017 yılı, ikinci baskısı ise 2018 yılında basılmış olan 'Sanayiyi Yeniden Düşünmek, Küresel Teknolojik Dönüşümün Dünya ve Türkiye Ekonomisine Yansımaları'' isimli kitabın incelemesini ve bende oluşturduğu izlenimleri paylaşacağım. Öncelikli olarak bu güzel çalışmayı kesinlikle okumanızı ve sanayinin gelecekte yaşaması kesin gözüyle bakılan  'ENDÜSTRİ 4.0' yeni dönüşümünü anlamak konusunu daha yakından takip etmeniz tavsiyesini vermem gerekiyor. Kitabın incelemesini yaparken olabildiğince kitabın içinden kaynak göstererek çeşitli şekilde faydalanacağım. Ayrıca kitap dışı bazı bilgilerde paylaşabilirim.

SANAYİYİ YENİDEN DÜŞÜNMEK



SANAYİNİN ÖNEMİ


Sanayinin Önemini gösteren görsel

Sanayinin önemi konusunda kesinlikle tartışılmasız bir gerçek var ülkeler açısından. Sanayinin önemini kavrayan Batı ülkelerine baktığınız zaman gelişmişlikleri, teknoloji seviyesi, toplum refahı ve ekonomik üstünlüklerinin yanında siyasi aktör olarak dünya siyasetinde nasıl etkin olduklarını görebilirsiniz. Ayrıca Doğu ülkelerinin de sanayileşmede hız kaydedip Batı ülkeleri ile yarışır duruma gelmeleri neticesinde artık dünya siyaseti başta olmak üzere teknoloji ve ekonomik üstünlükleri de oluştuğunu görebiliriz. Sanayi bir ülkenin en önemli diyebileceğimiz faaliyeti diyebiliriz. Her ne kadar hizmet sektörünün çok olduğu yine de gelişmiş ülkelere baktığımızda her hangi bir ekonomik krizde hizmet sektörünün çabuk küçüldüğü ama sanayi sektörünün hızlıca ihtiyaçlara cevap verebildiğini ve uzun dönem için ülke ekonomisini kurtardığını ''ekonomik kriz''lerde açık ve net gördük. Ayrıca COVID_19 pandemisinin yaşandığı ilk dönemlerde hizmet sektörü gelişmiş ülkelerin Çin gibi bir sanayi devinin ürettiği basit bir ürün olan maskeler için biri biri ile yarıştığını bile gördük hatta Almanya gibi sanayide lokomotif görevi gören bir ülke bile başka bir sanayi ülkesindeki bir maskeye bile muhtaç kaldı. Kitabın içinde geçen ''sanayisizleşme'' kavramı aslında bu olaya örnek verilebilir. Daha sonra sanayisi olan ülkelerin çabuk bir şekilde COVID-19 pandemisindeki zararları kapatabildiğini gördük. Bu dönemde küçülen İngiltere ve ABD gibi devlerin kendilerini toparladığını gördük. Ayrıca Çin gibi ülkeler ise bu dönemde sürekli büyüme sağladı. Türkiye gibi sanayide gelişmekte olan ülkeler ise sürekli büyüme potansiyeline ulaştı ve ekonominin Batıdan Doğuya kayma trendini gösterdi. Bu yüzden Batı ülkeleri sanayi ivmesini tekrar kazanmak için hamleler yapmaktadır.

SANAYİ DALGALARI ve ENDÜSTRİ 4.0


Sanayi dalgaları ve endüstri 4.0 görseli

Dünyamızda değişen ve birbirini dolaylı dolaysız etkileyen her şey gibi sanayide sürekli değişime uğramıştır. Kitabın asıl konu aldığı ise ''sanayinin yeniden düşünülmesi'' yani değişmekte olan bu sektörün toplum ve devletler için yeniden değerlendirilmesi gerekir. Sanayi değişime uğradığı her dönemde devletler ve toplumlar için ekonomik, siyasi, toplumsal vb. etkileri olmuştur. Sanayi dalgalarını incelememiz gerekirse üretim anlayışının zamanla nasıl değiştiğini anlayabiliriz.


Birinci sanayi dalgası
Birinci sanayi dalgası ile makineleşme ilk kez sanayide uygulanmaya başladı. Çeşitli, su gücüne dayalı makinelerin icat edilmesi ile bir çok el işi faaliyeti yerine makinelere bırakmaya başladı. Elbette üretim artık fabrikalarda olmaya başladı. El işi ile yapılan işlerdeki; her üründe istenen standarda ulaşılamaması, her ürün üretimi için bir işçiye ihtiyaç kalınması, her işçinin istenen ürünü yapmakta geçirdiği süre, her işçinin maliyeti gibi durumlar bu dalga ile aşılmaya başlandı, çünkü makineler ile birden fazla işçinin yaptığını biraz daha az işçi ile yapmak, istenen üründe zaman ve üretimi maliyetinde azalma olması ile hızlı ve ucuz üretim, bunun yanında ucuz işçilik maliyeti ve istenen ürün standardına ulaşmak kolaylaştı. Bunun toplumsal sonuçlarından örnek vermek gerekirse Osmanlıdaki hattatların matbaa karşısında işsiz kalma korkusu yaşaması ve bu yüzden bazı kitapların matbaa ile yazılmasının yasaklanmasını örnek vermek gerekir.

İkinci sanayi devrimi

İkinci sanayi devriminde ise özellikle ulaşım ağının yaygınlaşması ve işçilerin üretimdeki rolleri üzerine çeşitli akımların çıkması, işçileri meslek eğitimi için yeni alanların kurulması ile aslında makineleşmenin hız kazandığını görebilmekteyiz. TAYLORİZM' deki iş yönetim anlayışındaki, işçilerin bir robot muamelesi yapılması bu akımlara örnek verilebilir.  Sonraki dönemlerde üretim hatlarının yaygınlaşması gerçekten işçi kesim üzerinde toplumsal bir etki oluşturmuştur. Ulaşım ağının etkisi ile kömür gibi maddeler Özellikle ham madde konusunda ve enerji kaynakları için ''DÜNYA SAVAŞLARININ'' başlaması bu dönemin toplum ve devletler açısından çok etkili olduğu bir dönemdir.

Üçüncü sanayi devrimi

Üçüncü sanayi devriminde ''elektrik'' gibi bir enerji türünün kullanılması ile sanayinin dijitalleşme yolcuğu başlamış oldu. Makinelerin su, buhar yerine elektrik ile çalışmaya başlaması hem enerji ihtiyaçlarını hem yeni yeni makinelerin ortaya çıkmasını sağladı. Böylece daha hızlı üretim kapasitesi ve daha kaliteli ürün üretimi başladı. Bu dönem için eğitilecek işçi sınıfının daha kaliteli eğitim alması, çeşitli kimyasal maddelerin üretimi, elektrik temelli yeni sanayi ürünlerinin bulunması insanlık için bir değişimin habercisiydi. Bu dönemde asıl vurgulamam gereken konu ise ''bilgisayarların'' kullanılması oldu. Bilgisayarlar ile daha ciddi üretim dikkati isteyen işlemci, nano teknolojik, iletişim teknolojilerinin üretilmesi; insan dışı üretim sürecinin arttığı, daha ucuz işçilik ve ülkeleri arasında gelişmişlik düzeyi artışı gerçekleşti. İnternetin icadı ise bu sanayi devriminde gerçekleşti ve kendisinden sonraki sanayi devrimini ''bu dönemdeki ilk adımları''nı oluşturdu. Bu dönemde gelişmekte olan teknoloji ise insanlar için aslında işsizlik, nitelikli ve niteliksiz insan gücünden teknolojinin üretimde söz sahibi olmaya başlaması, otomobil ve daha birçok elektronik bileşenlere sahip ürünlerin üretimde artık bilgisayarlar ile yapılmaya başlaması toplumsal açıdan  büyük bir dönüşüm süreciydi. Aslında bu sanayi devrimi ile hepimiz teknolojik cihazlara daha kolay ulaştık ve dijitalleşmeye başladık. Bir çok işçilik sınıfının kaybolduğunu bu dönemde gördük ve bununla ilgili işsizliklerin yarattığı bir kesim için ekonomik sıkıntıları da gördük. Bir atölye sahibinin , çok daha bilgisayar tabanlı olan fabrikalara karşı istenen ürün üretimi, satıştan gelen gelir ve müşteri potansiyeli konusunda aşırı şekilde gerilediğini söyleyebiliriz ve eğer bu atölye sahibi unutulmaya yüz tutmuş bir meslek kolundaysa ekonomik bir uçurumda olduğunu söylememiz gerekiyor.

Üçüncü sanayi devrimi

yapay zeka otomasyon robot sanayi

Sanayi konusunda özellikle Batı ülkeleri tarafından tekrar sanayide liderlik yarışında bulunmak için planlanan ENDÜSTRİ 4.0 ile BÜYÜK VERİ MERKEZLERİ, YAPAY ZEKA SİSTEMLER, OTOMOSYON SİSTEMLERİ VE DAHA FAZLASI planlanmaktadır. Artık fabrikaların insana ihtiyaç duymadan üretim yapmaya başlanmasının, yapay zeka teknolojilerinin üretim ve AR-GE çalışmalarında insanlardan daha fazla yer alması, üretilen ürünlerin daha fazla BULUT AĞI'nda yer alması, daha nitelikli insan kesimine ihtiyaç duyulması ve önemli bir kesimin işsizlik sınıfında yer alması öngörülmektedir. Bu süreç ile insanların dijital bir yaşam içinde olması ve daha önemlisi fabrikaların akıllanması ön planda. Batı ülkelerinin ucuz üretim potansiyeline sahip Doğu ilkelerine kaptırdığı sanayi gücünün avantajlarını almak için teknoloji gücünü kullanmaya çalışması aslında gelecekte yaşanacak sanayi değişimini şimdiden gösterdi.

ENDÜSTRİ 4.0 DÖNÜŞÜMÜNÜN TOPLUMSAL ETKİLERİ


toplumsal etkiler

Bir çok işçinin ve meslek sınıfında bulunan kişiler için endişe ile beklenen asıl mevzu ise ''İŞSİZLİK'' korkusudur. Yapay zeka destekli otomasyon sistemine dahil makinelerin ve bilgisayarların bu dönüşüme kadar bir çok kişiyi işsiz bırakması ve insan üretiminden daha kaliteli ürün üretme kapasitesine ulaşması ve bunu ucuz bir şekilde yapması bu dönüşümün yaratacağı ekonomik etkileri arasında yer almakta. Bu etkinin yaratacağı toplumsal karşılık ve yaratması beklenen huzur düzeyi, eğer bu dönüşümün başarılı bir şekilde yapılmaması ile gelecek uluslararası ilişkilerdeki bulunulan konum devletler için bir siyasi çıkmaz yaratması beklenilebilir. Bazı meslek kollarının değişmesi ise bu kaçınılmaz olacak gibi ve değişecek teknolojik koşulların ücretler konusunda adaletli bir dağılım sergilenebilmesi asıl düşünülmesi gereken konudur, çünkü önceki dönüşümlerde yaşanan ekonomik farklılıklar bir ders niteliğidir. Yapay zeka teknolojilerini geliştiren kişiler ile geri kalanlar arasında yaşanacak ücret farlılıkları alım güçlerini nasıl etkileyecek önemli bir konudur. Ayrıca şuana kadar yaşanan işçi sınıfına yapılmakta olan ''iş ahlakı'' ise bu dönemin bir diğer düşünülmesi gereken konudur.

TÜRKİYE'NİN YAPMASI GEREKENLER


Türkiye'nin yapması gerekenler

Türkiye'nin asıl konusu ise bu dönüşümün yaratacağı etkileri kendi lehine döndürmesi, siyasi arenada iyi bir ekonomik güç olmayı hedeflemesi ve bu dönüşümün planlayıcısı olan ülkeler arasında olmayı planlaması kendisi için önemli bir kritik noktadır. Özellikle teknolojinin gelişimini etkileyecek meslek bilgisi veren üniversite bölümlerindeki gençler için proje destekleme, bu bölümlerdeki öğrencilerin herhangi bir ayrımcılık yaşanmadan hem devlet hem özel sektör tarafından desteklenmesi, üniversite ile özel sektör arasının iyi tutulması, gençlerin projelerinin geliştirilebilecek uygun ekonomik ve iş altyapısının oluşturulması, ilgili siyasi düzenlemelerin hızlıca alınması ve bu konular ile ilgili hızlı karar alan sistem kurulması, bu dönüşümün toplumun her kesimine adaletli bir şekilde yaşanacak şekilde planlanması, bu süreci planlayan ülkeler arasında olmak için bu ülkeler ile ortak ekonomik, akademik, siyasi iletişimin kurulması gerekmektedir. Eğer bunlar yapılmaz ise geriden yakalanan üç dönüşümün avantajları ve yakalanmakta olan avantajları, gelecek olan dönüşümün yaratacağı avantaj kaybolacak ve toplumsal açıdan bir kriz çıkarması kaçınılmazdır. Hedeflenen planların yakalanmasının  imkansız olacağı ve toparlanmanın zorlaşacağı, diğer ülkeler ile ekonomik farklılıkların artacağını söylemek gerekiyor. Bunun için yapılan MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ, TEKNOFEST, YERLİ OTOMOTİV PROJESİ ve bu yıl açıklanan ULUSAL YAPAY ZEKA STRATEJİSİ, ENDÜSTRİ 4.0 HAREKETİNİ BAŞLATAN  ALMANYA İLE TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİNİN KURULMASI(BU HAREKETİ BAŞLATAN ALMANYA İLE DOLAYLI OLARAK ORTAK BİR GİRİŞİM YAPILMASI EN AZINDAN AKADEMİK OLARAK BİR İŞ BİRLİĞİ OLARAK GÖRÜLEBİLİR), YERLİ ÜRETİM İÇİN VERGİ VE YATIRIM KOLAYLIKLARININ SAĞLANMASI GİBİ ADIMLAR ASLINDA  TÜRKİYE'NİN HEDEFLEDİĞİ SANAYİ VİZYONUNU BİZLERE GÖSTERMEKTEDİR.

Sanayi bütün ülkeler için önemli bir değişim içinde ve yazımda sizlere bunları anlattım. Özelliklere ülkemizin kaçırdığı fırsatlar göz önünde sürekli tutulmalı ve geçmişte yapılan hataların unutulmaması lazım ve bu süreci yeni, kararlı adımlar atarak yürütmemiz gerekiyor. Eğer bu süreci kaçırırsak geleceğimizin DİJİTAL DÜNYASI'nda var olamayacağız.

Bu yazımı okuduğunuz için teşekkürler :) Bu yazımı aşağıdaki butonlar ile paylaşabilirsiniz. Ayrıca beni sosyal medya hesaplarım üzerinden takip edebilirsiniz. Bloguma İZLEYİCİ olarak kaydolmayı unutmayın. Yeni makalelerim ile görüşmek üzere!

KAYNAKLAR:
Nurullah Gür, Sadık Günay, Şerif Dilek, SANAYİYİ YENİDEN DÜŞÜNMEK KÜRESEL TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNE YANSIMALARI, (SETA Kitapları, İstanbul: 2017).

GÖRSEL KAYMAKÇA:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler :)

Daha yeni Daha eski